Pasta ve çikolatalar bir fabrikada nasıl üretiliyor merak ediyorsanız, Pelit Pastaneleri‘nin Esenyurt’ta yer alan 110.000 metrekare kapalı alana yayılmış Pelit Çikolata Fabrikası‘nı ziyaret etmeniz mümkün. Burası çikolata sevenler için bir cennet. Pelit Çikolata Fabrikası‘ndan içeri girer girmez bizi önce bir çikolata çeşmesi karşılıyor. Çikolata çeşmesinden akan çikolatayı yine çikolatadan yapılmış bardağa doldurup büyük bir mutlulukla mideye indiriyoruz.

Çikolata çeşmesinin başından ayrılmak oldukça zor. Başta fabrikaya gelen küçük ziyaretçiler olmak üzere çikolata çeşmesinden ilk ve son olmak üzere tek seferlik çikolata alıp döneni görmedik. Çikolatasını bitiren bir daha, bir daha ve bir daha geliyor çeşmenin başına.

Minik ziyaretçilerin hem çikolata olayını abartmamaları için hem de çikolata çeşmesinin başında onlara çikolata almalarında yardımcı olan bir görevli var.

Pelit Çikolata Fabrikası‘nın girişinde mutlaka gözünüze çarpacak diğer şeylerden biri ise tepenizde duran dev avize olacak. Arap alfabesi ile Allah yazıyor. Bir diğer şey ise akrep ve yelkovanı olmayan mekanik bir saat. İsmail Acar imzalı bu zamansız saat Pelit‘in sahibi Selahattin Ayan’ı anlatıyormuş.

Pelit Fabrikası‘nın içerisinde çikolata müzesi mevcut. Sıra geliyor rehberimiz eşliğinde hem çocukları hem de büyükleri düşünülerek tasarlanmış bu çikolata müzesini gezmeye. Önce çikolatanın ham maddesi olan kakao hakkında biraz bilgi alıyoruz.

Fotoğrafta görmüş olduğunuz özel bir sıvının içerisinde bekleyen kakao meyvesi. Kakao meyvesi, kakao ağacında ve sadece tropikal iklim kuşağında yetişiyor. Hassas bir bitki türü. Aşırı güneş ve rüzgarı sevmiyor.

İkinci yılında çiçek açan kakao ağacı, dört yaşında da şekli kavuna benzeyen meyveler vermeye başlıyor. İşte bu meyvenin çekirdekleri de bizi çikolataya götürüyor.

Pelit Çikolata Müzesi‘ne girişte ortada kocaman bir ev ve ağaç bulunuyor. Her şey çikolatadan yapılmış ve her yerde çikolata var. Kendinizi kaybediyorsunuz. İster istemez eliniz çikolatalara gidiyor. Korkmayın, çikolatalardan alıp yemek serbest. Harika değil mi?!

Biraz ilerisinde Nuh’un gemisi hemen karşımızda beliriyor. Gemi platformundan hayvanlar iniyor. Hemen yan tarafında ise çikolatadan yapılmış tablolar bulunuyor.

Pelit Çikolata Müzesi‘ni ziyaret eden bazı ufaklıklar çikolatanın cazibesine kapılıp aşağıdaki fotoğrafta görmüş olduğunuz devasal boyuttaki çikolata barlarını dişlemişler.

Pelit, Zamane Kahvesi ve Valonia olarak üç farklı konsept marka ile çalışmalarına devam ediyor. Beşiktaş’ta bulunan Valonia özellikle son dönemlerde ıslak çikolatalı kekleri ile baya popüler oldu. Pelit Çikolata Müzesi‘nin içerisinde karşımıza Valonia çikolataları çıkınca dayanamayıp hemen aldık.

Pelit Çikolata Müzesi‘nde pek çok temaya yer verilmiş durumda. Hatta bizim müzeyi ettiğimiz zamanda yeni bölümler yapım aşamasındaydı. Çikolatadan yapılmış pek çok minyatür heykel sizleri bekliyor.

Bir oda da sadece İstanbul temasına yer verilmiş. Sizleri burada Ayasofya, Sultanahmet Camii, Topkapı Sarayı, Bizans Hipodromu, Yerenbatan Sarnıcı ve Boğaz Köprüsü gibi İstanbul’un simgeleri karşılıyor. Bu oda adeta Miniatürk’ün çikolata versiyonu hali.

Pelit ismi ise meşe ağacının meyvesi olan palamuttan yani pelitten geliyormuş. Kimi kaynaklarda Pelit ağacı diye adlandırılıyor. Aynı şekilde Valonia ismi de Pelit ağacı demekmiş.

Pelit Çikolata Müzesi‘nin içerisinde Osmanlı padişahları, Mevlana, Atatürk ve gibi tarihte iz bırakmış isimlerin büstleri yer alıyor.

Mevlevi köşesinde beyaz çikolatan yapılan iki semazen ve Fatih Sultan Mehmed’in İstanbul’a girişinin resmedildiği tablo için 450 kilo beyaz çikolata kullanılmış. Çok ciddi bir emek ürünü olan bu çikolata müzesini kesinlikle gezip görmeye değer bir yer.

Çikolata şelalesini görür görmez kendimizi kaybediyoruz. Şelalenin altına parmağınızı uzatmak serbest. Hatta şelale zaten bunun için var. Siz çikolatanızı alırken hemen yanınıza peçete ile görevliler beliriyor. Üstünüz başınız çikolata olursa hiç dert etmeyin çünkü onlar artık bu tarz durumlara alışmışlar ve çok normal karşılıyorlar.

Tek tek çikolatan yapılmış bu tabloyu görünce şaşkınlığımızı gizleyemedik. Hemen elimiz bu tabloya gitse de yemeye kıyamadık.

Pelit, çocukları da düşünmüş ve sırf bir bölümümü onlar için tasarlamış. Ünlü masal kahramanlarının yer aldığı bu masalsı dünyada yetişkinlerin de kendilerini kaybedeceğinin garantisini verebiliriz.

 

Biraz ilerleyen bölümde Türk tarihinin efsaneleşmiş müzisyenlerinin çikolatadan heykelleri yer alıyor. Zeki Müren, Aşık Veysel, Neşet Ertaş ve Barış Manço bunlardan bazıları.

Pelit Çikolata Müzesi‘ni gezdikten sonra içeride bulunan pastane ve restaurant bölümüne uğrayabilir dilerseniz yemek yiyebilir veya alışveriş yapabilirsiniz.

Pelit yetkilileri gezimizin sonunda bize küçük çikolata ikramlarında bulundular. Bu hafta sonu ne yapsam diye düşünüyorsanız Pelit Çikolata Müzesi‘ni ziyaret edebilir ve keyifli bir zaman geçirebilirsiniz. Çocuklarla da çok rahat gezebileceğiniz bir mekan.

Çikolata müzesini gezmek ücretli. Yetişkinler için kişi başı ücret 20TL. Mutlaka gezip görülmesi bir yer. Bir hafta sonunuzu burayı görmek için ayırmalısınız.